25 Temmuz 2015 Cumartesi

Bir İktisatçının Gezi Notları / 5 - ANTALYA


Merhaba! :))
Denizli gezimizin hemen ardından Antalya'ya gitmiştik ama yazma fırsatım bir türlü olmadı maalesef. :)) Antalya bizim çocukluğumuzun yaz tatillerinin geçtiği mekan o yüzden ne havasına ne de suyuna yabancı değiliz yalnız ilk defa ailemiz olmadan iki kardeş geldik, iyi de ettik. :)) Gelelim yazımızın detaylarına. Antalya'da Polis Evinde kaldık o yüzden gezimizi o rotaya göre anlatacağım. Polis Evi Konyaaltı Plajı'nın hemen üst tarafında merkezde, kolaylıkla ulaşımın olduğu bir konumda. Şehir içi otobüsleri olduğunu gibi tramvayla ulaşımda mümkün Antalya'da. Biz öğleden sonra oraya gidip odamıza yerleştiğimiz için akşam üzeri çıktık gezmeye.

Antalya Polis Evi: İletişim için tık tık...




Başladık sahil boyu yürümeye, bana göre bir yerde gezmenin en iyi yolu yürümek hatta kaybolmak hatta yine yürümektir. Şahsen elli kişiye yol sorup yine kendi bildiğim yoldan gittiğim için sık sık kaybolurum.:)) Marina'ya gidip orada etrafı izledik ardından tekne turuyla o aşık olduğumuz deniz havasını bol bol içimize çektik. Ankara'da doğup büyümemize rağmen aşktır, sevdadır bizde deniz hani böyle anlatılamayan kıymetlilerden. :) (Öz memleketimizin etkisi belki de ;)  


Fotoğraf çektirmekten utanan bir kızın kıpkırmızı olmuş yanakları... ;))


Aşık olduğum deniz, en kıymetlim kardeşim sanki huzur tüm bedenime dolmuştu. Seviyorum ben bu muallime adayı hanımı. :))

Akşamın olması ile birlikte yemek yemek için Marina'daki Mavi Balık Restoranta girdik. Bakmayın restorant dediğime ordaki kasıntı mekanlarla alakası olmayan çok sevimli bir beyin hazırladığı balıkların sunulduğu bir yer. Kendisi bizi çok sevmiş olacak ki yemeğimiz bitince karpuz ikramında bulundu Ankara'da askerlik yapmış biraz sohbet ettik. :))


Balık oldukça lezzetli ve doyurucuydu. ;)




Karnımız doyar doymaz başladık yine yürümeye, Kaleiçi bizi bekler dedik yürüdük te yürüdük...


Gece odaya geldiğimizde resmen yorgunluktan bayılmıştım, sabah olana kadar geçen süre hakkında hiçbir fikrim yok. :)


Ertesi gün artık bizim için dönüş vaktiydi, tabii biletleri gece 11'e aldığımız için o günde gezmeye devam ettik. İlk olarak Polis Evine yakın olan Falez Manzara Cafe&Bistro'da kahvaltımızı yaptık. Kahvaltı bahane manzara şahaneydi tabii ki bizimde amacımız biraz da oydu. :) Sevgili kardeşim keyif çayını içerken bendeniz keyif ayranımı kahvaltı masasında da yalnız bırakmadım. :))


Kahvaltının ardından oradaki Antalya Arkeoloji Müzesi'ne gittik, müzelerinde yeri ayrı bizde ailecek takipteyiz. :)

Antalya Arkeoloji Müzesi: Müze Kart Geçerli


Müzeden sonra buraya kadar gelmişken tramvaya binelim dedik son durağa kadar gittik. :) 

Tramvay: 1,25 ya da 1,50 net hatırlamıyorum.


Bu arkadaş beni tavlamak için şarkılar falan söyledi ama yok yani ucuz numaralar bunlar ;)


Son yemeğimizi de Martı Balık Ekmek'te yedik hemen o şemsiyeli caddenin orada, önünden tramvay geçiyor. Yine çok lezzetli bir balık ve bol salatayla balığa doyduk. Her gün balık yesek bıkmayız öyle de bir aileyiz çok şükür. :)


Antalya'da gittiğimiz yerlere kısaca değinirsek;

1. Konyaaltı Sahili Yürüyüş Yolu
2.Yat Limanı
3.Kaleiçi
4. Mavi Balık Rest.
5. Atatürk Parkı
6. Falez Manzara Cafe&Bistro
7. Antalya Arkeoloji Müzesi
8. Işıklar Caddesi
9. Üçkapılar (Hadrian Kapısı)
10. Karaalioğlu Parkı
11. Antik Baazar
12. Martı Balık Ekmek
13. Karakaş Camii
14. Yüzüncü Yıl Bulvarı
15.Elveda Antalya! :))




Bir sonraki gezi yazımız acaba nereye olacak???
Yani inşallah olur Allah'ımmmm :))





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...